Soru-Cevap

Tevrat ve İncil Neden Korunmadı?

Soru: “Tevrat ve İncil”i de Allah indirdiği halde onları neden korumadı?

Cevap: Bazı ateist ve deistler Tevrat ve İncil’in de Allah tarafından indirilip buna rağmen korunmamasını bir sorun olarak görmektedirler. Onlara göre Allah’ın bu kitapların orijinalliğini korumamış olması acizliğine delalet etmektedir. Halbuki meseleyi bu sonuca ulaştırmaları, zihinlerinde kurdukları yanlış önermelerin bir neticesidir.

Fâil-i Muhtâr

Evvela şunu ifade edelim ki Cenab-ı Hakk fâil-i muhtar, yani “dilediğini yapan” dır. İndirmiş olduğu geçmiş kitapları muhafaza edip etmemek tamamen O’nun tercihine kalmış bir durumdur. Dilerse tek noktasına müdahale edilmesine müsaade etmez, dilerse de tamamen parçalanıp yakılmasına izin verebilir. Buradan hareketle Allah’ın acizliği gibi garip bir neticeye varılmaz. Nitekim dünyada her gün öldürülen Müslümanları muhafaza etmeye, saldırılan camiileri korumaya Allah’ın -haşa- gücü yetmemekte midir? Elbette dilese bir anda tüm zalimleri yok edebilir. Fakat unutulmamalıdır ki burası imtihan yurdudur ve imtihanın olduğu yerde muhakkak yanlış seçenekler bulunmalıdır.

Son Kutsal Kitap: Kur’an

Bununla beraber, Kur’an’ın son ilahi kitap, Hz. Muhammed’in de (sallallahu aleyhi ve sellem) son peygamber olduğu[1] aklımızdan çıkmamalıdır. Önceki peygamberler hakkındaki bilgiler yeryüzünden silinse veya onlara verilen kutsal kitaplar tahrife uğrasa, ardından başka bir peygamber ve kitabın geleceği bilindiği için bu çok ciddi bir sorun oluşturmamaktadır. Lakin indirilen son kutsal kitap olan Kur’an-ı Kerim’in değişmesi, kıyamete kadar doğacak her insanı etkileyecektir. Zira artık kıyamete kadar yeni bir peygamber ve yeni bir kitap gelmeyecektir.

Kur’an’ın Korunması Diğer Kitapların da Korunmasıdır

Şunu da ifade etmekte fayda görmekteyiz ki önceki kitapların lafızları üzerinde müdahalede bulunulmuş olması, ilahi mesajın korunmadığı anlamına da gelmemektedir. Zira Cenab-ı Hakk zaten Kur’an’ı muhafaza ederek gerek Tevrat gerek Zebur gerek İncil ve diğer sahifelerin özünü de muhafaza etmiş olmaktadır.[2] Bu açıdan bakıldığında aslında Tevrat ve İncil’in korunmadığını söylemek çok doğru olmayacaktır.

Tevrat’ı Koruma Vazifesi Kullardaydı

Peki diğer kitapların manasının Kur’an ile korunduğunu kabul edip de lafzının neden korunmayıp bozulduğu sorulacak olursa Kur’an’dan bir ayet ile buna cevap verilebilir: “Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla Yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir. (Maide, 44)

Bu ayette Tevrat’ı koruma vazifesinin kullara verildiği açık bir şekilde görülmektedir. Fakat Kur’an’ın korunmasını bizatihi Allah Teala üstlenmiştir: Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. (Hicr, 9) Hal böyle olunca Kur’an’ın değişme veya bozulma riski ortadan kalkmıştır. Ama aynı garanti Tevrat veya başka kitaplar için verilmemiş, o vazife kullara bırakılmıştır. Dolayısıyla da onların korunması garanti altına alınmamış olmaktadır.

Netice

Meseleyi özetleyecek olursak, Cenâb-ı Allah fâil-i muhtar olduğu için dilediğini yapar. Dünyada vukuu bulan olaylara imtihan icabı müdahale edip etmemesi onun acziyetini göstermez.

İkinci olarak, Kur’an’dan önceki kitapların korunmaması çok ciddi bir sorun değildir ki zaten Allah’ın böyle bir vaadi de yoktur. Lakin Kur’an son kitap ve Hz. Muhammed de (aleyhissalatü vesselam) son peygamber olduğu için onların muhafazası son derece mühimdir. Bu yüzden de Allah (azze ve celle) koruyacağını vaad etmiş ve korumuştur.

Üçüncü olarak Tevrat ve İncil metninin tahrife uğramış olması kelam-ı ilahinin korunmadığı anlamına gelmemektedir. Zira onların ifade ettikleri mana Kur’an’da mevcuttur ve korunmuştur.

Dördüncü olarak, onların metninin muhafaza edilmeme sebeplerinden biri koruma vazifesinin insanlara verilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Halbuki Kur’an’ı Kerim’i koruyacak olan bizatihi Allah’tır.


[1] Ahzâb, 40

[2] Fetih, 29 ve Âlâ, 19 ayetleri misal olarak verilebilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu