MakalelerTefsir

Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in Nüzûlü

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in nasıl ve ne zaman nâzil olduğu hakkında ulema arasında farklı kaviller vardır;

Birinci Görüş

Kur’ân-ı Kerîm, Kadir gecesinde tek seferde, tamamı Levh-i Mahfûz’dan dünya semasındaki Beytü’l-izze’ye inmiş, daha sonra oradan peyderpey 20, 23 veya 25 senede Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) nâzil olmuştur. Bu en meşhur ve en sahih olarak kabul edilip çoğu alimin görüşü bu yöndedir. Bunu destekleyen birçok rivayet de vardır.

İbn Abbas (radıyallâhü anh)’tan rivayet edildiğine göre o şöyle söylemiştir: “Kur’ân, Kadir gecesi tek seferde dünya semasına inmiştir. Allah (celle celâlühü), rasulune bir kısmını sonra diğer bir kısmını (peyderpey) indiriyordu.”[1]

Başka bir rivayette ise şöyle gelmektedir: “Kur’ân, Levh-i mahfuzdan ayrılıp dünya semasındaki Beytü’l-izze’ye konuldu. Cibril onu Peygamberimize (peyderpey) indiriyordu.”[2]

Kur’ân, Kadir gecesinde Ramazan ayında dünya semasına tek seferde indirildi. Sonra parça parça indirildi.”[3]

Atiyye b. Esved (rahmetullâhi aleyh) anlatıyor: Cenab-ı Hakk’ın buyurduğu: “Ramazan ayı kuranın kendisinde indirildiği aydır[4] ve “Muhakkak biz onu Kadir gecesinde indirdik[5] ayetleri hakkında kalbime şüphe düşmüştü. Kur’ân’ın ayetleri Şevval, Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Safer ve Rebi (gibi muhtelif) ay(lar)ında indi. Bunu İbn Abbas’a sorduğumda şöyle dedi: “Kur’ân Ramazan ayının Kadir gecesinde tek seferde nazil oldu. Sonra parça parça vakitlerde, günler ve aylarda kısım kısım indirildi.”[6]

İbn Hacer de (rahmetullâhi aleyh) bu görüşün, kendisine itimat edilen sahih görüş olduğunu söylemiştir.[7]

İkinci Görüş

Kur’ân, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına 20, 23 veya 25 senede Kadir gecesinde inmiştir. Buna göre her Kadir gecesinde Allah’ın o sene içerisinde indirmeyi takdir ettiği miktar tek seferde inip bundan sonra o senenin tamamında parça parça iniyordu.

Bu görüş Mukatil b. Süleyman’dan rivayet edilmiş, Halimî ve Maverdî buna muvafakat etmiş, Kurtubî, İbn Kesir ve Fahreddin Razi (rahmetullâhi aleyhim) tefsirlerinde zikretmişlerdir.[8]

Üçüncü Görüş

Kur’ân-ı Kerîm Peygamberimize Kadir gecesi inmeye başlamış, sonra farklı vakitlerde peyderpey inmeye devam etmiştir. Bu görüş İmam Şa‘bi’ye nispet edilmiştir.[9]

Dördüncü Görüş

Kur’ân, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına tek seferde inmiş, oradaki melekler, Cibril’e (Aleyhisselam) 20 senede peyderpey indirmiş, Cibril de (Aleyhisselam) 20 senede kısım kısım Peygamber Efendimize indirmiştir.

Bu kavli Maverdî (rahmetullâhi aleyh) zikretmiş. Suyûtî (rahmetullâhi aleyh) de mutemet edilen “Cibrilin o sene boyunca indirdiği Kur’ân, Ramazan ayında muaraza/mukabele yaptığıdır” diyerek bu görüşü garîb diye nitelendirmiştir.

Maliki fakihi Ebubekir İbn Arabî (rahmetullâhi aleyh) ise, “Bu görüş batıldır. Ne Cibril ile Allah arasında ne de onunla Resulullah arasında hiçbir vasıta yoktur” diyerek şiddetle reddetmiştir.[10]

Kur’ân-ı Kerim’in Tek Seferde Beytü’l-İzze’ye İnmesindeki Hikmetler

  • Kur’ân’ın ve onun indirildiği Rasülün (sallallahu aleyhi ve sellem) haline tazim etmek. Şöyle ki; yedi kat semada bulunan meleklere sanki şöyle söylenilmek istendi:

İşte şu şanı yüce kitap, peygamberlerin sonuncusu, ümmetlerin en değerlisine nâzil olan kitaptır. İşte biz, onu onlara indirmek için (önce dünya semasına) yaklaştırdık. Eğer hikmeti ilahiyyemiz bu kitabın onlara vakıalara göre peyderpey inmesini gerektirmeseydi, semaya indiği gibi ve diğer semavî kitaplar benzeri toptan indirirdik. Lakin Allah bu kitapla diğerlerinin arasını ayırdı ve buna iki büyük iş nasip etti. Toptan inmesi ve Rasulü teşrif için parça parça inmesi.

  • Ademoğluna değer vermek ve melekler katında onlara tazim etmek. Allah’ın bu ümmete ne kadar itina gösterip merhametli olduğunu meleklere tanıtmak. 70.000 meleğin En’am süresine eşlik etmesini de bu manadan ötürü emretmiş ve Kur’ân’ın tamamını ise Cibril’e sefera (kâtip) meleklerine yazdırmasını ve okumasını emretmiştir.
  • Toptan indirerek Musa (Aleyhisselam) ile Efendimizi (sallallâhü aleyhi ve sellem) eşit kılıp peyderpey indirmesiyle de rasulu müctebasını üstün kılması

Kur’ân-ı Kerîm’in Beytü’l-İzze’den, Peygamberimize Peyderpey İndirilmesindeki Hikmetler

  • Kafirler “Bu Kur’ân ona toptan indirilseydi ya” diyerek Kur’an’ın neden geçmiş peygamberlere indirildiği gibi tek seferde inmediğini sormuş, cevaben de Mevla Teala: “Biz onu böylece (parça parça indirdik ki) onunla kalbini kuvvetlendirelim” buyurmuştur.[11]

Zira vahiy, her hadisede tekrar edip yenilenince kalbi daha çok kuvvetlendirir, kendisine vahiy inen peygambere de daha fazla önem gösterildiğini bildirir. Böylelikle ona daha çok melek inecek, ahit sürekli yenilenecektir. Dolayısıyla peygamber daha çok mesrur olacaktır. Zaten bundan dolayı Cibril ile çok karşılaştığı Ramazan ayında çok daha fazla cömert olmuştur.

  • Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem) ümmî olduğu için onu ezberleyebilmesi adına kısım kısım inmiştir.
  • Kur’ân’da nâsih ve mensuh bulunduğu için peyderpey inmiştir. Topluca inseydi bu mümkün olmazdı.
  • Kur’ân’ın ayetleri bazısı sualin cevabı, bazısı söylenen söze ya da yapılan bir fiile cevap ya da onu inkâr manası taşıdığından topluca inmesinde bunlar gerçekleşemezdi.

[1] Taberî, Tefsir 24/543; Hâkim, Müstedrek (2878); Beyhaki, Şuabü’l-İman (3386).

[2] İbn Ebî Şeybe, Musannef (30190); Hakim, Müstedrek (2881).

[3] Taberani, Mucemü’l-kebir (11839).

[4] Bakara, 185

[5] Kadir, 1

[6] Beyhaki, el-Esma ve’s-sıfat, (501).

[7] İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 9/4.

[8] Bkz: Kurtubi, Tefsir 2/298 ve 20/130; Maverdi, Tefsir 6/312; Zemahşeri, Keşşaf 4/273; Taberi, Tefsir 24/543; Halimi, el-Minhac fi Şuabiliman 2/235; Razi, Tefsir 5/253; İbn Kesir, Tefsir 1/502.

[9] Bkz: Taberi, Tefsir 24/543; Zemahşeri, Keşşaf 4/273.

[10] İbn Arabi, Ahkamü’l-Kur’an 4/427.

[11] Furkan, 32.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu