HadisMakaleler

Hafızlar Şefaat Edecek mi?

بسم الله الرحمن الرحيم

Allah’a hamd, rasülüne salat ve selamdan sonra…

Giriş

Şefaat sözlükte aracı olmak demektir. Istılahta ise bir kulun başka bir kula cennete girmesi için aracı olması manasına gelmektedir ve bu ehli sünnet ve-l cemaat mezhebine göre birçok ayet-i kerime ve hadisi şeriflerle sabit olan bir meseledir. Biz bu yazımızda ise Kur’an-ı Kerim’in hafız olan kimseye ve hafızın da başkalarına şefaat etme hakkının olup olmadığından bahsedeceğiz.

Kur’an-ı Kerim’in, Hafıza Şefaati

Birçok hadis-i şerifte Kur’an-ı Kerim’in ehline şefaat edeceği varid olmuştur. Bunlardan bazılarını zikredelim.

Ebu Ümâme’den (radıyallahü anh) rivayet edildiğine göre Efendimiz (sallallahü teala aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kur’an’ı okuyun zira o kıyamet günü ehline şefaat edecektir.”[1]

Câbir’den (radıyallahü anh) rivayet edildiğine göre Efendimiz (sallallahü teala aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kur’an, şefaati kabul edilendir. Kim (onunla amel ederek) onun peşinden giderse Kur’an onu cennete götürür. Kim de (amel etmeyi terk ederek) onu arkasına atarsa Kur’an onu cehenneme sokar.”[2]

Ebu Hüreyre (radıyallahü anh) diyor ki: “Kıyamet günü Kur’an gelecek ve (ehli için) şöyle diyecek: Ya Rabbi ona keramet giysisi giydir, ya Rabbi ona keramet tacı giydir, ya rabbi ondan razı ol.”[3]

Bu rivayet her ne kadar mevkuf[4] olsa da İbn Hacer (rahimehullah) bunun merfu[5] hükmünde olduğunu söylemiştir.[6]

Yine aynı şekilde İbn Ömer (radıyallahü anhüma) dan gelen şu mevkuf rivayet de merfu hükmündedir: Kıyamet günü Kur’an, ehline şefaat etmek üzere gelir ve der ki: “Ya rabbi ben onu uykudan ve diğer zevklerinden engellerdim şimdi sen ona ikram et.” Peşine o kişiye “sağ elini aç” denilir, o da elini açar ve sağ eli Allah’ın rızası ile dolar. Sonra “sol elini aç” denir ve açar yine Allah’ın rızası ile dolar, sonra keramet giysisi ve keramet tacı giydirilir.[7]

Kur’an Ehlinin Anne ve Babasına Taç Giydirilmesi

Muaz b. Enes (radıyallahü anh) den rivayet edildiğine göre Efendimiz (sallallahü teala aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim Kur’an’ı okur ve onunla amel ederse kıyamet gününde anne ve babasına güneşten daha fazla parlaklığa sahip olan bir taç giydirilir. Anne ve babası böyle ise kendisi (nimet bakımından) ne durumda olur dersiniz?[8]

 Allame İbn Reslan (ö. 844) (rahimehullah) der ki: Bu hadis-i şerifteki faziletin gerçekleşmesi için Kur’an’la amel edilmesi şart koşulmuştur. Dolayısıyla sadece ezberlemek yeterli olmayacaktır. Onunla amel edilebilmesi ise onun manalarını ve içerdiği şer’i ahkamı öğrenmeye bağlıdır. Ama Kur’an’ı, Allah’ın hükümlerini ezberden okuyup manalarından gafil olanlar ise çok büyük cehalet içerisindedirler ve sanki Allah’ın ayetindeki “ciltler taşıyan eşekler” mefhumuna dahildirler.[9]

Konu ile alakalı olarak Büreyde (radıyallahü anh) den rivayet edildiğine göre Efendimiz (sallallahü teala aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kur’an ehli kıyamet günü kabrinden korku içinde ve sararmış bir şekilde çıktığı esnada Kur’an ona gelir ve “beni tanıyor musun?” der. O da cevap olarak “hayır tanımıyorum” der. Ben seni sabahları susuz, geceleri uykusuz bırakan Kur’an’ım. Her tüccar bir gün karşılığını alır. Şimdi sen bütün ticaretlerin üstünde olan Kur’an’ın karşılığını alacaksın” der ve kendisine ‘vakar’ adında bir taç giydirilir. Anne ve babasına da kıymet bakımından dünya ile kıyas bile edilemeyecek olan elbiseler giydirilir. Onlar “hangi amelimizden sebep bunlar bize giydirildi?” derler. Cevap olarak “çocuğunuzun Kur’an ehli olmasından dolayı” denilir.[10]

Kur’an Ehlinin Başkalarına Şefaati

Kur’an ehlinin başkalarına şefaat etmesi ile alakalı Peygamber Efendimizden (sallallahü teala aleyhi ve sellem) şöyle bir hadis rivayet olunmuştur: “Kim Kur’an’ı okur ve ezberleyip helal ettiğini helal, haram ettiğini haram kabul ederse Allah onu cennetine koyar ve akrabalarından cehennem ehli olan on kişiye şefaat ettirir.”[11]

Bu hadis üç sahabîden rivayet olunmaktadır;

  1. Ali (radıyallahü anh)’ın rivayeti, ki bunu İmam Tirmizi (rahimehullah) Sünen’inde rivayet etmiştir.
  2. Aişe (radıyallahü anha)’nın hadisi. Bunu ise Hatib el- Bağdadi Tarihü Bağdad isimli eserinde rivayet etmiştir.[12]
  3. Câbir (radıyallahü anh)’ın hadisini ise Taberani (rahimehullah) el-Mu’cemü’l-Evsat isimli eserinde rivayet etmektedir. [13]

Hulasa

Kur’an’ın kendisi ile amel edenlere şefaat edeceği sahih hadislerde varid olmuştur. Hafızın ise başkalarına şefaat edeceği hususundaki rivayetlerin sübûtu ile alakalı ulemanın birtakım kelamı mevcuttur. Bununla beraber Allah’ın razı olduğu sâlih insanların, yine O’nun izni ile başkalarına şefaat edeceği Kur’an ve hadislerle sabittir. Eğer hafız, Kur’an ile amel eden, Allah’ın hükümlerini tatbik eden salihlerden olursa bu zümreden olması sebebiyle akrabalarına ve diğer müminlere şefaat etmesi umulur. Allah bizleri şefaat edilenlerden eylesin. Amin…


[1] Müslim, Sahih, no: (804).

[2] İbn Hibban, Sahîh, no: (124).

[3] Tirmizi, Sünen, no: (2915).

[4] Mevkuf, hadis ıstılahında sahabe efendilerimize nispet edilen rivayetlerdir.

[5] Merfu, hadis ıstılahında Peygamber Efendimize (sallallahü teala aleyhi ve sellem) nispet edilen rivayetlerdir.

[6] İbn Hacer, Lisanü’l-Mizan, (1/467).

[7] Darimi, Sünen, no: (3630).

[8] Ebu Davud, Sünen, no: (1453). Hafız Münziri (rahimehullah) bu hadisin isnadındaki Sehl ve Zebban isimli ravilerin zayıf olduğunu söylemiştir bkz. Münziri, Muhtasaru’s- Süneni Ebi Davud (1/423).

[9] İbn Reslan, Şerhu Sünen-i Ebi Davud (7/138) ve (18/547).

[10] Darimi, Sünen, no: (3712).

[11] Tirmizi, Sünen, no: (2905), İbn Mace Sünen, no: (216); Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, no: (1268) (Oğlu Abdullah’ın ziyadesi ile.)

[12] Hatib Bagdadî, Tarihü Bagdad (6/115).

[13] Taberani, el- Mu’cemü’l-Evsat, no :(5258).

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu