AkaidMakaleler

İstigase ile Alakalı Şüphelere Cevaplar

“İstigase”nin cevazına dair yazdığımız seriyi okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

1. Şüphe: Fatiha Sûresi 5. Ayet ve Resulullah’ın “İstediğin Zaman Allah’tan iste” Hadis-i Şerifi ile Yapılan İstidlal

Şüphenin İzahı

Allah (celle celalühü) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: Yalnız sana tapar ve yalnız senden yardım talep ederiz.”[1]

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün İbn Abbas’a (radıyallahu anhuma) hitap ederek şöyle buyurmuştur: “İstediğin zaman Allah’tan iste, yardım talep ettiğin zaman Allah’tan talep et.”[2]

Bu iki nas ibadetin ve yardım talep etmenin Allah’a (celle celalühü) mahsus olduğuna açıkça delalet eder. Bu da Allah’tan (celle celalühü) başkasıyla istigase yapmanın yasak olduğunu gösterir.

Cevap

Bunlar gibi yardımın Allah’a (celle celalühü) mahsus olduğunu ifade eden bütün naslar, yardımın, yaratmak açısından Allah’a (celle celalühü) mahsus olduğu manasına gelmektedir. Kesb açısından ise Allah’tan (celle celalühü) başkasının da yardım etmesi mümkündür. Aksi halde naslardaki nehiy, günlük hayatta kullanılan yardım taleplerini de kapsar. Bunun yanlış olduğu ise açıktır.

Fahreddin er-Razi (rahimehullah) söz konusu ayetin tefsirinde şöyle demektedir: “Yani senden başkasından yardım talep etmiyorum. Çünkü senin yardımın olmaksızın o bana yardım edemez.”[3]

Allâme Zahid el-Kevseri (rahimehullah) bu ayetle ilgili şöyle demektedir: “Siyak sibaktan anlaşıldığı üzere bu ayet ibadet ve hidayete dairdir. Nitekim münacat hali de bunu gerektirir. Dolayısıyla burada dünyevi ve âdî sebepleri aradan çıkartmak yoktur.”[4]

Anlatılanlardan anlaşılmaktadır ki bu tarz naslardan kastedilen Allah’ın yaratıcı ve sebeplerin müsebbibi olduğudur. O, hakikatte bütün âdî sebeplerin kendisine dayandığı zattır. Dolayısıyla bu ayet, istigasenin cevazını nefyetmemekte ve hatta istigaseyle alakalanmamaktadır.

2. Şüphe: Hac Sûresi 62. Ayet ile Yapılan İstidlal

Şüphenin İzahı

İstigase, Allah’tan (celle celalühü) başkasına dua etmektir. Allah’tan başkasına yapılan her dua zemmedilmiştir. Dolayısıyla istigase de zemmedilmiştir.

Cevap

Dua lafzı ya ibadet ya da sadece nida anlamına gelebilmektedir. Eğer burada duayı birinci anlamıyla, yani ibadet anlamıyla kullanacaksak biz, istigasenin Allah’tan başkasına yapılmış ibadet anlamında bir şey olduğunu kabul etmiyoruz. Eğer duayı ikinci anlamı, yani birisine mücerret nida etmek anlamında alacaksak ve istigaseyi bu anlamda anlayacaksak, bunun da dinde zemmedilen bir şey olduğunu kabul etmiyoruz.

Dua, Kur’an’da “İnsanları Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle dâvet et.” (Nahl Suresi 125) ve “Allah, kullarını her bakımdan emniyet ve esenlik yurduna dâvet eder” (Yunus Suresi 125) ayetlerinde olduğu gibi bazen “davet etmek” anlamında gelmiştir.

Bazen ise “Allah’a nida etmeyi” kapsayacak şekilde ibadet anlamında gelmektedir: “Rabbiniz şöyle buyuruyor: “Bana dua edin, size cevap vereyim.” (Mü’min Suresi: 60).[5] Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) dua lafzını şu ifadeleriyle tefsir etmiştir: “Dua ibadettir.”[6]

Aynı şekilde bu anlamdaki duanın Allah’tan başkasına yapılmasını zemmeden naslar da mevcuttur. Durum böyleyken hangi akıllı çıkıp da Allah’tan başkasına ibadet kastı olmaksızın sadece nida etmenin şirk olduğunu iddia edebilir? Yapılan bu izahatla, “dua ibadettir” hadis-i şerifi etrafında getirilen şüpheler bertaraf edilmiş olmaktadır.

3. Şüphe: Ubâde b. Sâmit (radıyallahu anh) Hadisi ile Yapılan İstidlal

Şüphenin İzahı

Ubâde b. Sâmit’ten (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre bir gün Hz. Ebubekir (radıyallahu anh) şöyle dedi: “Kalkın şu münafığa karşı Resulullah ile istigase yapalım.” Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Benimle istigase yapılmaz, Allah celle celalühü ile istigase yapılır.”[7]

Cevap

Bu hadis, senedinde İbn Lehî‘a bulunduğu için zayıftır. Şayet bu hadisin sahih olduğunu kabul etsek bile manası şu şekilde tevil edilir: “yaratmak anlamında yardım yalnız Allah’tan istenir.” Bu durumda onlarla bizim aramızda hiçbir ihtilaf yoktur. Eğer bu tevile gitmeyecek olursak bu rivayetle geride istigasenin cevazını ispat etmek sadedinde zikrettiğimiz hadisler arasında bir çelişki ortaya çıkar. Hadisler arasında gerçekleşen böyle bir çatışmada yapılacak en güzel şey, rivayetlerin arasını cemetmektir. Dolayısıyla bu itirazı hadisteki yardımı, yardımı yaratmak anlamına hamlederek bertaraf etmek mümkündür.

4. Şüphe: İstigase, Allah’tan (celle celalühü) Başka Hiç Kimsenin Güç Yetiremeyeceği Bir Şeyi Allah’tan (celle celalühü) Başkasına Nispet Etmektir. Bu İse Şirktir.

Şüphenin İzahı

Bir iş için o işe gücü yetmeyen birinden yardım istemek istigase yapan kişinin istigase yaptığı kişide ilahi bir sıfat olduğuna inandığını göstermektedir. Bu ise şirk ve küfürdür.

Cevap

Geride zikrettiğimiz gibi kudret sahibi olan her kişi Allah’ın (celle celalühü) ona verdiği kudretle kadirdir. Allah (celle celalühü) bazı havas kullarını harikulade işlere muktedir yapabilir. Dolayısıyla Allah (celle celalühü) katında değer sahibi bir zattan, adeten gücü yetmeyen bir şey istemekte bir sıkıntı yoktur.


[1] Fatiha Sûresi: 5.

[2] Tirmizî, es-Sünen, (2516); Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, (4/409-410/2669).

[3] Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhü’l-Gayb, (1/257).

[4] Zahid el-Kevserî, el-Makâlât, (298).

[5] es-Suyûtî, Mu’terekü’l-Akrân, (2/99).

[6] et-Tirmizî, es-Sünen, (2969); Ebû Dâvud, es-Sünen, (1479).

[7] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, (37/380-381/22706).

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu