Dua Esnasında Ellerimizi Niçin Yukarı Doğru Kaldırıyoruz?
Dua esnasında ellerin niçin semaya kaldırıldığı meselesi; bazen doğru bir inanca sahip olduğu halde merak edip soranlar tarafından, bazen de Allah Teâlâ’nın bir mekânda olduğunu iddia eden birtakım bidat ehli tarafından tekrar tekrar gündeme getirilmektedir. İnşallah yazımızda ilgili konuyu ele alıp, meseleye doğru bakış açısının nasıl olması gerektiğini beyan edeceğiz. Burada birbiriyle bağlantılı iki konu bulunmaktadır. Bu sebeple bizler de meseleyi iki aşamalı olarak ele alacağız:
1. Dua Esnasında Elleri Yukarı Kaldırmak Allah’ın Göklerde Olduğu Anlamına Gelir Mi?
İslam’da dua ve temenni fiillerinin, zaman zaman elleri yukarı kaldırarak ve semaya doğru bakarak gerçekleştiği herkesçe malumdur. Fakat Müslümanların bu şekilde dua etmelerinin sebebi Allah’ın semada olması değildir. Zira Ehli Sünnet itikadınca Allah herhangi bir mekânda olmaktan münezzehtir. Ayrıca Rabbimizin bizi duyması için herhangi bir mekâna dönmemize de ihtiyacı yoktur.[1]
Dua esnasında ellerin göklere doğru kaldırılmasını gerekçe kılarak Allah’ın o yönde olduğunu iddia etmek yanlıştır. Nitekim namaza durulduğunda Kâbe’ye doğru yönelmekten Allah’ın orada bulunduğu anlaşılmamaktadır. Aynı şekilde secde esnasında alnın yere konması, Allah’ın yerin altında bulunmasını gerektirmez. [2] Ayrıca dinimizde dua etmenin tek yolu elleri semaya kaldırmak veya oraya bakmak da değildir. Mesela cuma günü hatip dua ettiğinde eller kaldırılmaz. Eğer (haşa) Allah göklerde olsaydı, dualarımızı kendisine ulaştırmak için ya ellerimizi açmak suretiyle ya da oraya bakmak suretiyle yukarıya yönelecek bir harekette bulunmamız gerekirdi.
“Gökteki ilah da yerdeki ilah da O’dur”,[3] “O, göklerde ve yerde tek Allah’tır”,[4] “Gökte olandan emin mi oldunuz”?[5] ayetlerinden kasıt, zatının bu yerlerde bulunması değil uluhiyetinin sabit olmasıdır. “Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur”,[6] ayeti ise Allah’ın her şeyi bildiğini yani hiçbir şeyin O’na gizli kalmadığını ifade etmektedir.[7] “Biz ona şah damarından daha yakınız”,[8] ayeti, kudret ve hakimiyet bakımından yakın olması anlamındadır. “O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir”,[9] ayeti de buna delalet etmektedir.
“O’na ancak güzel sözler yükselir(ulaşır)”,[10] ayetinin açıklaması ise şöyledir: Allah Teala kulların amel defterlerini göğe koymuştur ve hafaza melekleri de oradadır. Binaenaleyh buraya yükselen şey sanki O’na yükselmiş gibi olur. Hz. İbrahim’in de dediği gibi, “Ben Rabbime gidiyorum, O bana doğru yolu gösterecek.”[11] Burada İbrahim Aleyhisselam’ın fiziki olarak Allah’a gittiğinden söz edilemez. Görüldüğü üzere bu ayetin kastettiği mekân değil, makam yakınlığıdır.[12] Dolayısıyla bu gibi ayetlerin, Allah’ın gökte olduğuna delil getirilmesi mümkün değildir.
2. Dua Ederken Ellerimizi Yukarı Doğru Kaldırmanın Şer’î Kaynağı Nedir?
Dua ederken elleri semaya doğru kaldırmak gerek rivayetler aracılığıyla gerekse bizzat uygulamalı bir şekilde aktarılarak geçmişten günümüze ulaşan ve sünnet olan bir ameldir. Hatta ulema, kitaplarında bu husus için ayrı başlıklar oluşturmuşlardır.
Mesela; İmam Buhârî’nin Sahîh’inde ‘بَابُ رَفْعِ الأَيْدِي فِي الدُّعَاءِ’ yani “Dua esnasında elleri kaldırma babı”,[13] İmam Tirmizi’nin Camii’nde ‘بَاب مَا جَاءَ فِي رَفْعِ الأَيْدِي عِنْدَ الدُّعَاءِ’ yani “Dua esnasında elleri kaldırma hakkında varid olan hadisler babı”[14] diye kısımlar bulunmakta, İmam Suyûtî ise konu hakkında: “Dua esnasında elleri kaldırmak manevi tevatür (yalanlanamayacak dereceye ulaşmış kesin bilgi) ile sabittir” ifadelerini kullanmaktadır.[15]
Ulemamız, dua esnasında elleri niçin semaya kaldırdığımız sorusuyla ilgili, Allah Teala’nın üstünlüğünü vurgulayarak Uluhiyyetinin azametini ikrar[16], göklerin, bütün rızıkların kaynağı olması[17], Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda acziyetin kabulü gibi bazı hikmetleri zikretmişlerdir. Fakat belirtildiği gibi bunlar da sebep olmaktan öte birer hikmettirler.[18]
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere, elleri semaya kaldırarak dua etmek, dinimizce kuvvetli bir sünnettir. Buradan hareketle, “Allah semadadır. Kullar da bu yüzden ellerini semaya kaldırır” gibi bir sebep bulma çabası içine girmek abesle iştigaldir. Zira bu amelin sünnet olması, uygulanması için yeterli bir sebeptir.
Velhasıl; dua ederken elleri semaya kaldırmamızın sebebi, Peygamberimiz Muhammed Mustafa Aleyhisselam’a benzemek suretiyle, Rabbimize kulluk yapmaktır. Bu yeterli ve geçerli bir sebeptir. Dolayısıyla altında başka sebep aramaya gerek yoktur.[19] Ulemanın bu bağlamda zikrettiği noktalar ise bu fiilin hikmetlerini beyandan ibarettir.
Ömer Faruk Toktay
[1] Ebû Hâmid Gazzâlî, el-İktisâd fi’l-İ’tikâd, Dâru’l-Kütübü’l-İlmiyye, Beyrut, 1424, s. 38.
[2] İmam Ebû Mansur Maturidi, Kitâbü’t-Tevhîd, Daru’l-Câmi’âtü’l-Mısriyye, İskenderiye, 1431, s. 75; Ebu’l-Muin en-Nesefî, Tebsıratü’l-Edille, DİB Yayınları, Ankara, 2004, 1/237-238.
[3] Zuhruf, 84.
[4] En’am, 3.
[5] Mülk, 16,17.
[6] Mücadele, 7.
[7] Maturidi, Kitabu’t-Tevhîd, s. 68; Nesefî, Tebsıra, 1/244.
[8] Kaf, 16.
[9] En’am, 18,61.
[10] Fatır, 10.
[11] Saffat, 99.
[12] Maturidi, et-Tevhîd, s. 69.
[13] Buhârî, Sahîh, Dâru Tavkı’n-Necât, Beyrut, 1422, 8/74.
[14] Tirmizi, Câmi’u’l-Kebîr, Dâru Tavkı’n-Necât, Beyrut, 1425, 1/166.
[15] Celaleddin es-Suyûtî, Tedrîbu’r-Râvî, Dâru Taybe, Riyad, 1431, 2/631.
[16] Hüseyn bin Alî es-Siğnâkî, et-Tesdîd fî Şerhi’t-Temhîd, İSAM, Ankara, 2020, 1/215.
[17] Zariyat, 22.
[18] Gazzâlî, el-İktisâd fi’l-İ’tikâd, s. 36.
[19] Nesefî, et-Temhid, s. 214. Gazzâlî, el-İktisâd fi’l-İ’tikâd, s. 35.