FıkıhMakaleler

Sünnet Olma Yaşı

بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله والصلاة والسلام على رسول الله وعلى آله وصحبه أجمعين

Allah’a hamd, rasülüne salat-ü selamdan sonra…

Sünnet, Hz. İbrahim’den (Aleyhisselam) bu yana devam ede gelen bir fiildir ve Efendimiz (Sallallahu Teala Aleyhi ve Sellem)’in de ifade ettiği gibi İslam fıtratındandır. Bu yazıda sünnet olma yaşını beyan etmeye çalışacağız inşallah.

Sünnet olma yaşı ile alakalı Efendimiz (Sallallahu Teala Aleyhi ve Sellem)’den Hasan ve Hüseyin’i (Radıyallahu Anhüma) yedi yaşında sünnet ettiği rivayet olunsa da[1] ulema bu rivayetin zayıf olduğunu söylemiştir.[2] Ayrıca bu mesele İmam-ı Azam Ebu Hanife (Rahimehullah)’ın tevakkuf edip görüş bildirmediği meseleler arasında yer almıştır.[3]

Hanefiler ve İmam Malik’in Görüşü

Bununla birlikte Hanefi fıkıh kitaplarımızda müstehab olan yaşın yedi ile on arası olduğu zikredilip bu görüş Hanefi fukahasından Ebu’l-Leys es-Semerkandî’ye nisbet edilmiştir[4] ve aynı zamanda İmam Malik (Rahimehullah)’ın da görüşüdür.[5]

Şafii Fukahası

Şafii fukahası ise müstehab olan vaktin doğumundan sonraki yedinci gün olduğunu, eğer tehir edilirse kırkıncı gün, o da tehir edilirse yedi yaşının müstehab vakit olduğunu söylemişlerdir.[6]

Hanbeliler

İmam Ahmed b. Hanbel (Rahimehullah)’dan herhangi bir vaktin müstehab olduğu nakledilmemiştir. Bununla beraber yedinci günde olmasının mekruh olduğunu ve Hasan-ı Basrî (Rahimehullah)’ın bunun Yahudilerin fiili olduğunu söylediğini nakletmiştir.[7]

Binaenaleyh bazı Hanbelî uleması müstehab vaktin yedi ile on yaşı arası olduğunu söylemişlerdir.[8]

Son olarak İbnü’l-Münzir (Rahimehullah) el-İşraf isimli eserinde ulemadan sünnetin vakti ile alakalı görüşlerini serdettikten sonra şunları söylemiştir: “Bu konuda sabit olup müracaat edilecek bir haber yoktur. Dolayısıyla bu konuda ibaha ile amel edilmesi gerekir.[9]


[1] Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, Hadis no: 17563

[2] Zehebi, el-Mühezzeb fi İhtisari’s-Süneni’l-Kebir, 7/3471

[3] Alaü-d din Muhammed b. Muhammed İbn Abidin, Kurratü Ayni’l-Ahyar, 7/530.

[4] Ayni, Minhatü’s-Sülük, s.425.

[5] Karafi ez-Zehira 4/167

[6] Maverdi, el-Havi’l-Kebir 13/433,

[7] Mesailü İmam Ahmed, 2/206.

[8] Merdavi, el-İnsaf, 1/124.

[9] İbn Münzir, el-işraf, 3/424. Tabi burada kastedilen buluğa ermeden önceki dönemdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu