AkaidMakaleler

Teberrük -2-

Hadis ve Rivayetlerden Deliller

Bir önceki yazımızda teberrüğün tarifini ve cevazına dair bazı delilleri zikretmiştik. O yazımızı okumak isteyen buraya tıklayabilir. Bu bölümde ise teberrük hakkında hadis ve rivayetlerdeki deliller ile devam edeceğiz.

3. Delil: Sahabenin Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Kadehi ile Yaptığı Teberrük

Sehl b. Sa’d’dan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona şöyle buyurdu: “Bize su getir Ey Sehl.” Sehl (radıyallahu anh) rivayetin devamını şöyle aktardı: “Ben de onlar için bu kadehi çıkarttım ve bu kadehte onlara su ikram ettim.” Rivayetin devamında hadisi Sehl’den (radıyallahu anh) alan ravi Ebû Hâzim (rahimehullah) şu ifadeleri kullandı: “Sehl bu kadehi bizim için de çıkardı ve o kadehten biz de içtik. Sonraki dönemde Ömer b. Abdülaziz onu hediye olarak Sehl’den istedi ve Sehl de kadehi ona hediye etti.”[1]

Kastallânî (rahimehullah) hadisteki Ebû Hâzim’in “o kadehten biz de içtik” ifadesinin “o kadehle teberrük ettik” anlamına geldiğini söylemektedir.[2]

İbn Battâl’ın (rahimehullah) İlgili Hadise Şerhi

İbn Battâl (rahimehullah) bu hadisin şerhinde şöyle demektedir:

“Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) içtiği kadeh ve kaptan içmek Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile teberrük etmek ve onun sünnetine yapışmak anlamına gelir. Bu tıpkı İbn Ömer’in (radıyallahu anhüma) Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetine olan hırsı ve onunla bereketlenmek için onun namaz kıldığı yerlerde namaz kılması ve devesini onun önceden devesini sürdüğü yollardan geçirmesi gibidir.

İnsanların bugün bile oraya tırmanmanın zorluğuna rağmen Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ebu Bekir es-Sıddık’ın (radıyallahu anh) saklandığı mağaraya girmeleri de teberrük kabilindendir. Bu tarz ameller her ne kadar vacip değilse de Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) olan aşırı sevgiye ve ona uymanın mutluluğuna hamledilmelidir.”[3] Aynî de (rahimehullah) Umdetü’l-Kârî’de buna benzer ifadeler kullanmıştır.[4]

Kâdî İyaz’ın (rahimehullah) Şerhi

Kadı İyâz (rahimehullah) bu hadisin şerhinde şöyle demektedir: “Ömer b. Abdülaziz’in (rahimehullah) Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) su içtiği kadehi hediye olarak istemesi, Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) dokunduğu veya kendisinden içtiği nesnelerle teberrük yapmanın caiz olduğuna delildir. Zaten Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile ilişkisi bulunan nesnelerle teberrük yapmak ve hastalıkların şifası için onun içtiği kaplardan su içmek Müslümanların yapageldiği şeylerdendir. Nitekim Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) saçlarını ashabına paylaştırdığını, elbisesinin bir parçasını kızının kefeni için verdiğini, gömleğini Abdullah b. Übeyy’e (radıyallahu anh) verdiğini ve bir kabir üzerine iki yaş hurma dalı diktiğini daha evvel zikretmiştik. Müslümanların eskiden beri yapageldiği Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) girdiği mağaraya girmek, onun ravzada namaz kıldığı yerde kılmak gibi işler de bu kabildendir.”

Kurtubî’nin (rahimehullah) Şerhi

Kurtubî (rahimehullah) bu hadisin şerhinde şöyle demektedir: “Ömer b. Abdilaziz’in (rahimehullah) Sehl’den (sallallahu aleyhi ve sellem) kadehi istemesi kesinlikle Resulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) kalmış bir nesne ile teberrük yapmak içindi. Zaten bu, sahabenin, tâbiînin, etbâü’t-tâbiînin ve her asırdaki faziletli kişilerin adetiydi. Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabı onun abdest suyuyla, içeceğinin artığıyla ve teriyle teberrük yapıyorlardı. Onun cübbesiyle şifa dileniyor, onun eşyaları ve geçtiği mekanlarla teberrük yapıyor, yanında namaz kılıp dua ediyorlardı. Bütün bu ameller Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) duyulan tazimin ve sahih sevginin neticesiydi. Allah (celle celalühü) bizi Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sevgisi ve taziminden büyük bir payla nimetlendirsin ve bizi onun zümresinde haşretsin.”[5]

Nevevî de (rahimehullah) bu gibi ameller hususunda ümmetin icmaı ve selef ve halefin ittifakı olduğunu zikreder ve Resulullah’ın insanlar arasında paylaştırması için Ebu Talha’ya saçını vermesini, kızının kefenlenmesi için elbisesinden bir parça koparmasını, kabrin üzerine iki hurma dalı dikmesini, Bint-i Milhân’ın Resulullah’ın terini toplamasını, sahabenin Resulullah’ın abdest suyunu mesh etmesini ve yüzlerini Resulullah’ın tükürüğü ile ovalamalarını misal olarak vermektedir.[6]

4. Delil: Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sâib b. Yezid’e (radıyallahu anh) Bereket İçin Dua Etmesi

Sâib b. Yezid’den (radıyallahu anh) şöyle rivayet edildi: “Teyzem beni Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) götürdü ve ona şöyle dedi: ‘Ya Resulullah! Kız kardeşimin oğlu oldu.’ Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) elini başıma koydu ve bana bereket için dua etti. Daha sonra abdest aldı, ben de abdest suyundan içtim.”[7]

Bu hadisin teberrükün cevazına delalet veçhi hadiste geçen “onun abdest suyundan içtim ifadesidir.” Bu ifade, ashabın Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) artığıyla teberrük yaptığının delilidir.

5. Delil: Ashabın Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Abdest Suyu ile Teberrük Yapmaları

Ebu Cuheyfe’den (radıyallahu anh) şöyle rivayet edildi: “Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına geldim. O, deriden mamul kırmızı bir çadırın içindeydi. Bilal’in Resulullah’ın abdest suyunu aldığını gördüm. İnsanlar abdest suyuna ulaşmak için yarışıyorlardı. Ashaptan kim Resulullah’ın abdest suyuna değebilirse onu bedenine sürüyor, kim de suya değemezse değebilmiş arkadaşının elindeki ıslaklığa elini sürüyordu.”[8]

6. Delil: Hudeybiye Kıssasında Sahabenin Teberrükü

Hudeybiye kıssasında şöyle anlatılır: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tükürdüğü zaman ashab onun tükürüğünü alır yüzüne ve bedenine sürerdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) abdest aldığı zaman onun abdest suyuna ulaşmak için neredeyse birbirlerine kılıç çekerlerdi.”[9]

7. Delil: Hz. Fatıma’nın (radıyallahu anha) Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Kabir Toprağından Bir Miktar Alması

Hz. Ali’den (radıyallahu anh) şöyle rivayet edildi: “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kabre defnedildiği zaman Fatıma (radıyallahu anha) kabrinin başına geldi ve bir müddet durdu. Daha sonra kabirden bir avuç toprak alıp gözüne sürerek ağladı ve şu şiiri inşad etti:

O kimse ki Ahmed’in toprağın koklamış       Ne hacet bir daha başka bir misk koklasın

      Öyle musibetler geldi ki başıma                  Gündüzlere gelse dönüşürlerdi gecelere”[10]


[1] Buhari, es-Sahîh, (5637); Müslim, es-Sahîh, (3/1591).

[2] Şihabüddin el-Kastallânî, İrşâdü’s-Sârî, (8/337).

[3] İbn Battal, Şerh-u Sahîhi’l-Buhârî, (6/85).

[4] el-Aynî, Umdetü’l-Kârî, (21/205).

[5] Ebû Abbas el-Kurtubî, el-Müfhim, (5/276).

[6] en-Nevevî, el-Minhâc, (5/276).

[7] Buhari, es-Sahîh, (3541).

[8] Buhari, es-Sahîh, (376).

[9] Buhari, es-Sahîh, (2731).

[10] İbn Asâkîr, İthâfü’z-Zâir, (167).

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu