Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’nin Terceme-i Hali
İsmi ve Nesebi
Adı “İbrahim Hakkı”dır. Babasının adı “Halil Râşid Efendi”, dedesinin adı ise “Hacı Ali Efendi”dir. İbrahim Hakkı Efendi’nin Lakabı ise “Kömürcüzâde” dir.
Doğumu
Eğinli İbrahim Hakkı Efendi; Gurre-i Receb, yani 1 Receb 1247 (Miladi 1831) tarihinde, Erzincan’ın Eğin (yeni adı: Kemaliye) kazâsının Şâdi nâhiyesinin Şirzü (yeni adı: Esertepe) köyünde doğdu.
İlmi Hayatı
Eğinli İbrahim Hakkı Efendi altı yaşında köyünde Mehmed Mansûtî Efendi’den elifbâ okumaya başladı.
On üç yaşına gelince annesi, onu İstanbul’a babasının yanına gönderdi. On dört yaşındayken babası onu Eğrikapı’da bulunan İvaz Efendi Medresesine gönderdi. Orada İbrahim Efendi’nin halîfeleri olan hocalardan dersler aldı.
Daha sonra Yenikapı yakınında bulunan Dülbentçizâde Medresesine girdi. Ekmekçizâde Medresesi mezunlarından Milaslı Mehmed Vehbi Efendi’de Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetti ve bu Medresede bir miktar sarf okudu.
Hicri 1266 yılında Emir Hoca Medresesine girdi ve buradaki büyük hocalardan istifade etti.
Turşucuzâde Ahmed Muhtar Efendi’den (ö. 1292 H.) Belagat Meânî, Bedî‘, Beyân ve Usûl dersleri aldı.
Harputlu Yusuf Efendi’den (ö. 1292 H.) Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. 710 H.) Menâru’l-envâr adlı eserini okudu.
Kasîdecizâde Süleyman Sırrı Efendi’den (ö. 1321 H.) Mahmûd el-Antâkî’nin (ö. 1160 H.) beyân ilmine dair Metnü’l-‘Alâka adlı eserini Karadepeli şerhiyle birlikte okudu.
Çankırılı Kara Davud Efendi’den (ö. 1295 H.) fıkıh ilmi ve bir miktar meânî ilmi okudu.
Çemişkezekli Muhammed Kāsım Efendi’den (ö. 1298 H.) bir miktar Nahiv ilmi okudu.
Özellikle de Kazasker Bodrumlu Ömer Lutfi Efendi’nin (ö. 1314 H.) Bayezid Veli Câmii’ndeki Sarf, Nahiv, Mantık, Hikmet, Belâgat, Usûl, Münâzara, Kelâm, Fıkıh, Hadîs ve Tefsir derslerine katıldı ve kendisinden icâzet aldı.[1]
Beyazid Veli Camisine Dersiâm Olarak Atanması
Hicri 1282 yılında Bayezid Veli Câmii’ne dersiâm tayin edilerek öğrenci yetiştirmeye başladı. 4 Cemâziyelevvel 1298 (4 Nisan 1881) pazartesi günü Bayezîd-i Velî Câmii’nde âlimlerin huzurunda öğrencilerine icâzet verdi.[2]
Talebeleri
- Eğinli Hâfız Muhammed Hulûsî Efendi (ö. 1336 H.)
- Düzceli Mehmed Nâzım Efendi (ö. 1329 H.)
- Kayserili Develizâde Ali Rızâ b. Osman Efendi.
Vaz‘ı İlmine Dâir Risâlesini Yazması
Hicri 1286 yılında, müzâkere esnâsında, vaz‘ı ilmine dâir risâlesini yazarak bastırdı.[3]
Eğinli Mehmed Rahmi Efendi bu risale üzerine el-‘Ucâletü’r-Rahmiyye fî şerhi’r-Risâleti’l-vaz‘iyye isimli bir şerh yazmış ve bastırmıştır.[4]
Huzur Derslerine Katılması
Osmanlı’da bir adet haline gelen Huzur Dersleri her yıl Ramazan ayında Padişahın huzurunda yapılan tefsir dersleridir. Mukarrir adı verilen bir alim, Beydavî tefsirinden bir âyet-i kerîmeyi tefsir edip izah eder, dersi önceden müzakere eden Muhatap adı verilen alimler de Mukarrire itiraz ederdi. Bu derslerin sonuncusu, (H. 1341, M. 1923) yılında, Ramazan ayında, Sultan Vahideddin’in saltanatı sırasında “Dolmabahçe” sarayında yapılmıştır.
Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, 1294-1301 yılları arasında “Muhatap” sıfatıyla 8 defa; 1302-1311 yılları arasında da “Mukarrir” sıfatıyla 10 defa, toplamda 18 defa Huzur Derslerine katılmıştır.[5]
Bu derslerin tamamı Sultan II. Abdülhamid Han (ö. 1336 H.) döneminde gerçekleşmiştir.
Resmi Vazifeleri
Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’nin, bizzat kendisinin doldurduğu tercüme-i hâl varakasında resmi görevleri şu şekilde zikredilmiştir:
Hicri 1280 yılında, otuz üç yaşında iken, Makâm-ı Vâlâ-yı Seraskerî tarafından, 1278 yılına mahsûben çekilecek kur‘a-i şer‘iyye için “Mümeyyiz” tayin edilerek Batum’a gönderildi. Bu memuriyeti dört ay devam etti.
13 Muharrem 1285 tarihinde imtihanla İstanbul müderrisliği “İbtidâ-i Hâric” derecesini kazandı.
21 Muharrem 1304 tarihinde “Hareket-i Altmışlı” derecesine, 29 Ramazan 1304 tarihinde “Haremeyn-i Muhteremeyn” pâyesine, 10 Safer 1309 tarihinde “İstanbul Kadılığı” pâyesine ve 29 Ramazan 1309 tarihinde “Anadolu Kazaskerliği” pâyesine terfi etti.
Hicri 1306 tarihinde “Meclis-i Mesâlih-i Talebe” âzâlığına, daha sonra 1308 senesi Zilkâde ayının başında “Meclis-i İdâre-i Emvâl-i Eytâm” âzâlığına ve 1309 senesi Safer ayında “Makâm-ı Meşîhat-i Ulyâ Müsteşârlığı”na tayin edildi. Bu yeni görevi dolayısıyla yukarıda zikredilen âzâlıklardan zorunlu olarak ayrılmış oldu.
Bu son görevi olan meşîhat müsteşarlığını (1309- 1311/1891-1894), Sultan II. Abdülhamid’in padişah olduğu dönemde yapmıştır.
Onun “İbtidâ-i Hâric”le başlayan ilmiye mertebelerinden en son ulaştığı vazife “Anadolu Kazaskerliği” olup, geriye sadece “Rumeli Kazaskerliği” ve “Şeyhülislâmlık” kaldığı anlaşılmaktadır.
Eserleri
Eğinli İbrahim Hakkı Efendinin tercüme-i hâl varakasındaki beyanına göre İlmi vaz’dan bir risalesi ve farklı ilimlerdeki bazı meseleler hakkında mühtelif risaleleri bulunmaktadır.
Vefatı
Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, Makâm-ı Meşîhat-i Ulyâ Müsteşârı iken, 29 Zilhicce 1311 (3 Temmuz 1894 Salı) günü vefât etti.
Vefât ettiğinde 64 yaşında idi ve Beşiktaş’taki Yahya Efendi Dergâhına defnedildi.[6]
[1] Öğrencisi Eğinli Hâfız Muhammed Hulusi Efendi’ye (ö. 1336 H.) verdiği İcâzetnâme fotokopisi için bkz. Ebül’Ulâ Mardin, Huzur Dersleri cilt: 2-3, syf: 760-732, İstanbul: İsmail Akgün Matbaası, 1966.
[2] Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’nin, vefâtından yaklaşık 20 ay önce, 23 Rebîulâhir 1310 (1 Teşrînisânî 1308) günü doldurduğu tercüme-i hâl varakası için İstanbul Müftülüğü Şer’iyye Sicilleri Arşivi’nde bulunan 251 numaralı Sicill-i Ahvâl Dosyası’na bakınız.
[3] İstanbul Müftülüğü Şer’iyye Sicilleri Arşivi’nde bulunan 251 numaralı Sicill-i Ahvâl Dosyası’na bakınız.
[4] el-‘Ucâletü’r-Rahmiyye fî şerhi’r-Risâleti’l-vaz‘iyye, Matbaa-i Safâ Enver, 1311.
[5] Ebü’l-Ulâ, Mardin Huzur Dersleri, cilt: 2-3, syf: 142.
[6] Ebül’Ulâ Mardin Huzur Dersleri cilt: 2-3, syf: 142.
Selamünaleyküm makalelerinizi surekli okuyor ve çok beğendiğim konuları arkadaslarimada atıyorum.Lakin bir istirhamim olacak.. Âma bir arkadaşım var ona okumam her zaman zor oluyor..Makalelerinize Sesli dinleme özelliği eklerseniz direk paylaşmak daha güzel olacak.
Selam ve dua ile